Cennet ve Güç - Robert Kagan


Amerikalı bir abiden inciler.. Avrupalılar' ın ne kadar fesat ve ABD' nin ne kadar eyvallahçı olduğunu anlatan bir kitap bana göre.. Çoğu kesime göre dünyanın yakın tarihine farklı bakış açısından getirilen yorumlar içeriyor kitap. Aklı selim insanlar bunun zaten farkındadır. Tabi genç zihinlere bu kitabı okutmak çarpıcı gelebilir.

Yeni bir dünya düzeninden söz edilecekse bunun Avrupa ve ABD tarafından yapılması öngörülen bir düzenden bahsediliyor bence. Keza Rusya ve Çin gerek şimdiki düzen olsun gerekse yeni dünya düzeninde olsun yer almaması gereken, büyük tehditler öngören büyük güçler. Yani yeni düzeninde eskisi gibi olacağı daha doğrusu senaryosu yine eski düzen kurucular tarafından yazılması gerektiği kanısı var. Karşıt güçler var olduğu sürece ne yeni düzenden ne de stabil bir düzenden bahsedilebilir. Dolayısıyla Rusya gibi Çin gibi güçlerin absorbe edilmesi şart. Yazarın ABD nin çoğu yerde Avrupa tarafından kukla olarak kullanıldığını çeşitli örneklerle bizlere sunması takdire şayan. Tabi ABD özgürlükler ülkesi olduğu için ne ayağını kaydırdılar ne de fişlediler. Yoksa insanlar çok farklı düşünür. Çok seslilik olan ülkelerin geliştiğini savunsa da yazar, bu tez canımız kanımız Türkiyemiz için istisnai bir durum. Evet ABD de çok seslilik, büyük bir muhalefet gücü var. Ama başa gelenler bu gücün kıymetini bilseler ya da doğru kullanmasını bilseler, şu an ne müttefiklerine ihtiyaç duyardı ne de Avrupa' ya. Bütün dünyada kötülenen bir ülke olmazdı. Ve dünya üzerinde tarafsız, yasalara uyan bir dünya düzenleyicisi konumuna gelirdi.

Yazara göre Soğuk Savaş dönemi ABD ve Avrupa açısından hatta ve hatta dünya açısından çok iyi yönetildiği savunulur. Adı üstünde bu soğuk savaştır. SSCB ye karşı güç kullanmak akılsızlık ve cahillikten öteye gidemezdi. Kimse yeni bir dünya savaşı istemiyordu artık. Zaman dinlenme zamanıydı. ABD akıllı olsaydı bu hassas dönemde ne Vietnam' a girerdi ne de kendisine ters düşen ülkelerde rejim değiştirmeye kalkışmazdı. SSCB akıllılık yapıp bu durum karşısında pek fazla etkin olmamıştır. Ancak kalkıpta ABD nin dibine füzeleri yerleştirmek de pek akıl işi değildi. ABD ye verilmiş bir ihtardır dünyaya göre. " Avrupa' ya pek güvenme, bir boz ayının neler yapabileceğini sen benden daha iyi bilirsin " mesajı vermiştir.

Bütün dünyanın düşündüğü Kennedy' nin savaş karşıtı olduğu ve Nixon' ın ise barış karşıtı olduğu. Ama gel gör ki, Vietnam Savaşı' na giren Kennedy olup savaşı da bitiren Nixon dır. Hiçbir zaman hiç kimse ABD' nin ya da Avrupa' nın gelecekte yapacakları şeyler hakkında öngörüde ya da tahminde bulunamaz. Yazar da bu şüphelerinde çok haklı..

Avrupasız ya da ABDsiz yeni dünya düzeninin olması ilk 50 yıl için gerçekten mümkün değildir. Rusya ve Çin taşları daha yerine oturtamamıştır. Sadece Avrupa buna kalkışabilir fakat Rusya ve Çin hatta İran'ı da sayarsak (Türk siyasetçiler kafa yapılarını değiştirmezse güçten çok gücün yalakası olur Türkiye) yeni ve taze güç iken bunu yapamaz. Yeni dünya düzenine geçiş yapılacaksa eğer en az 20 yıla daha ihtiyaç vardır. Bu bıçak sırtı hali daha uzun bir müddet devam edecektir.

Bu arada Robert abi git bi dişlerini fırçala, tipinde çok sinsiymiş yalnız..

Floransa Büyücüsü - Salman Rushdie



Dil bilen biri varsa alın getirin onu;
Şehirde bir yabancı var,

Söyleyecek çok şeyi olan.

Mirza Galip



390 sayfalık Salman abimizin son romanı. Her ne kadar ülkemizde çoğu kesim tarafından kendisi sevilmese de, takipçisi çok ülkemizde. Kitap için sağlam övgüler yapılmış. E yeni çıkmış, kendini de kabul ettirmiş hemencik, dedik alalım. Okurken zevk aldığım nadir kitaplardandır kendisi.

Çevirmen çok başarılı bir çeviri yapmış. Tabi ufak tefek kusurlar olacak. O kadar kusur kadı kızında da olur hesaabı. Bu kitabı çevirmek zaten yürek işi. Çok fazla donanımlı olmanız gerekir. Kitabı okumaya başlar başlamaz Salman Rushdie' nin ne kadar çevik bi zekaya sahip olduğunu anlıyosunuz. Bu Acemler' den Freddie Mercury 1, Salman Rushdie 2.. Yazar kitabı yazabilmek için çok fazla araştırma yapmam gerekti diyor(6 sayfa Kaynakça olur mu lan??). Kitapta neredeyse tek satır boş bişey yok. 16. yy. da dünya turuna çıkıyosunuz adeta. Anlatım sade olduğu gibi akıcı da. Akıcı derken olayların örgüsü sizi yorabilir. Kitaba bi kulp takmak gerekirse, kurgu da çarpıklık var evet. 50-60 sayfa sonra Noluyo lan olursunuz, benden söylemesi. Zaten bu tarz tarihi romanlar kafaları bulandırır hep. Yine de bu kitap farkını hissettiriyor. Ve eğer tarih hakkında pek fazla bilginiz yoksa kitapta anlatılanlar şok etkisi yarabilir beyinciklerinizde.

Kitaptaki her yeri her karakteri kendinize çok yakın buluyorsunuz. Çocukken bi masal okursunuzda içinde kendinizi bulursunuz ya hep, bu da öyle birşey..Okurken kafanızda kurduğunuz dünyada bi o yana bi bu yana savruluyorsunuz. Okuyalım, okutalım..

" Hükümdarların kindarlığının sonu yoktur!!! "